5 Ocak 2011 Çarşamba

Beynimi saçtım

yağmur yağdı, gene damlar boyandı sellukalar uyandı...

Nedense hep böyle başlıyor hikayelerim. Önce inceden bir yağmur, gri kapalı bir hava, esen ama üşütmeyen bir rüzgar. Hisarüstündeyim yine. Hayatımda değer verdiğim ve kaçtığım neredeyse her şeyin orada bulunması, yan yana durmaları, oraya her seferinde biraz daha yaklaşıp sonra kopmam. Büyüye inanmıyorum ama kedilerin kaderle bir alakası olduğu kesin.

Diyelim yağmura tutuldun bir gün 
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek 
Öbür yanda güneş kendi keyfinde 
Ne de olsa yaz yağmuru 
Pırıl pırıl düşüyor damlalar 
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın 
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına 
İşte o evin kapısında bulacaksın beni 



Aynen böyle bir gün işte sen koşarak geliyorsun kapıya ben oradayım. Elimde bir mektup. Yağmur bu zira güven olmaz kesilir birden bire. Öyle de oluyor. Kesiliyor yağmur birden sen mektubu alıp kaçıyorsun cennet bağlarına. 6 ay kuraklık.6 ay şarkılar.

fige ki ase me na apomeino monos mou
fige ki ase me na lionei o ponos mou
kai mi noiazesai ti tha gino sti zoi
fige ki ase me i kardia mou kaei


İçime doğanlardan çok korkuyorum. Nereden bilebilirdim ki inanarak söyleyince tanrının yunanca da kabul ettiğini. O günden beri anlamını bilmediğim şarkıları söylemem ve o günden beri denizi bir başka severim.

Diyelim için çekti bir sabah vakti 
Erkenceden denize gireyim dedin 
Kulaç attıkça sen 
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan 
Ege denizi bu efendi deniz 
Seslenmiyor 
Derken bi de dibe dalayım diyorsun 
İçine doğdu belki de 
İşte çil çil koşuşan balıklar 
Lapinalar gümüşler var ya 
Eylim eylim salınan yosunlar 
Onların arasında bulacaksın beni


Sen hayal ediyorsun, büyüyorsun bir yerlerde. Ben durup düşünüyorum her seferinde. Ulaşacak gücüm yok sanma sakın ama anlatacak gücüm yok derinlerde.

sana ancak böyle şarkılarımla
seslenirim o zaman
kulağın çınlarsa
bari sen anla
başka yolu yok inan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder