26 Aralık 2011 Pazartesi

Ben hiç bir zaman normal bir adam olduğumu söylemedim.

Merhaba,

Bunu okuduğunuza göre aklınızda az çok bir Emre imajı vardır. Şimdi lütfen onu bir kaç saniyeliğine en azından bu yazının sonuna kadar silin, lütfen.

Ben hiç bir zaman normal bir adam olduğumu söylemedim size çünkü yalan söylemeyi sevmem. Ben takıntılı bir adamım, ben seven bir adamım. Belki bu dünyada en çok seven adam ben değilim ama ben güzel seven bir adamım. Sevmem için öyle uzun uzadıya bir geçmişimiz olmasına da gerek yok hatta geçmişimiz olmasına gerek yok. Sadece bir defa bana  içten gülmeniz yeterli.

Buraya kadar size iyi huylarımdan bahsettim ( en azından ben öyle farz ettim.). Şimdi en kötü en ateşli huyumdan bahsetmem gerekli. Ben kıskanç bir adamım ve bu damarlarımda var her zerrem de var her lazam da var. Öyle yoğun ve derin ki kendimi bitirecek kadar çok. Ben sizi sevene kadar ne yaparsanız gerçekten umurumda değil yahut daha samimi bir dille yazmam gerekirse beni tanıyana kadar ne bok yersen ye bana senden başkaları nasıl bahsederse bahsettin sikimde değil ben seni sevdiysem gerisi hikaye ama ben seni sevdikten sonra bir kere damarıma bastın mı ( en azından ben öyle farz edersem ) kendimi yer bitiririm.

Ben takıntılı bir adam değilim hafızam kuvvetli, paranoyam fazla.





Ekleme:




Özet geçmek gerekirse:

Everybody knows that the war is over
Everybody knows the good guys lost
Everybody knows the fight was fixed
Thats how it goes
Everybody knows.

Dipnotun notu:
Everybody knows that you love me baby
Everybody knows that you really do
Everybody knows that youve been faithful
Ah give or take a night or two
Everybody knows youve been discreet
But there were so many people you just had to meet
Without your clothes
And everybody knows

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder